02.05.2007 - medyatava.net

Medya medya olalı böyle babayiğit böyle eli maşalı bir kadın talk showcu daha görmedi. ABC televizyonunun sabah kuşağında yayınlanan The View programının sunucularından biri olan Rosie O’Donnel’dan sözediyorum. Geçen yıl bu zamanlar medyada onun The View ekibine katılacağından sözediliyordu. Şimdi ise ayrılacağından: Daha doğrusu Rosie’nin The View adlı showu bırakacağı resmilik kazandı bile: FOX TV kına yaksın.

Bilindiği gibi Rosie’nin sözünü esirgemezliği, Amerikan medya dünyasının bütün el öpücülerini, bütün milliyetçileri, bütün Bush aşıklarını ve bütün o devletinden şüphe etmez Amerikalıları deliye döndürmüştü. Rosie, en delikanlı anchorların bile söylemeye teşebbüs edemediği gerçekleri herkesin yüzüne savurmuştu.

İşte bu nedenlerle lezbiyen talk showcu Rosie’nin The View’ü bırakacağını duyunca bu işin arkasında Bush’tan tutun da Donald Trup’a kadar herkesi aradım ve O’nun kovulduğunu düşündüm. Vardığım sonuç şu oldu: Kovulmadı ama kalması için de hiç çaba harcanmadı. Bana kalırsa buna kibarca kovulmak denir.

Şimdi bandı geri saralım ve geçen yıl bu zamana dönelim.

Rosie’nin The View programına girmesi için aklını çelen kişi Barbara Walters. Walters, televizyon dünyasının en ünlü simalarından: Yaşını başını almış olmasına rağmen hala başarılı hala şöhret. (Bu ülkede yani ABD de eli biraz kalem tutan gençler, yaşlılara karşı densizce çıkışıp, “gidin de yerinizi gençlere bırakın” demiyor. Yaşlılar ise en demli, en tadında ve en üretken dönemlerinde kendilerini emekliye ayırmıyor.)

Walters, hem The View de sunucu, hem de programın yapımcılarından. Rosie’yi seçmekteki amacı ise programa biraz heyecan katmak biraz canlılık getirmekti. Nitekim istediği de oldu. Rosie, geçen yılın Haziran ayında programa katıldi. Katılır katılmaz da The View programının reytingleri yükselmeye başladı. Walt Disney’in sahibi olduğu ABC nin raitingi bu yılın Şubat ayında geçen yıla göre yüzde15 arttı.

The View, sürekli öteki medya kanallarına haber konusu oldu ve böylece bağlı olduğu ABC kanalının da adını parlatmış oldu. Çünkü Rosie her defasında ortalığı ayağa kaldıran başka bir sey söylüyordu.

Rosie, ABC ile 1 yıllık bir kontrat imzalamıştı. Ancak iki hafta önce başlayan muzakerelerde, ABC kontratı 3 yıllığına uzatmak iştemiş, Rosie ise yeni sezon için sadece 1 yıllık bir anlaşma yapmakta ısrar etmişti. Çünkü özellikle çocuklar konusunda bir sürü sosyal proje ile uğraşıyordu ve kendini üç yıllığına bu kanala bağlamak istememişti. Sonuç olarak Rosie ve ABC yolları ayırmaya kara verdiler. Rosie, gecen Çarsamba programdan ayrılacağını kendi ağzıyla söyledi. Kontratı Haziranda bitince Rosie de programı bırakacak.

Buradaki bazı televizyon otoriteleri, “ABC’ istese Rosie’yle anlaşırdı ama onlar da Rosie ile çalışmamak için bahane arıyorlardı” diyor.

Bu yoruma ben de katılıyorum: Rosie’nin emlak zengini Donald Trup ile kavga etmesi Barbara Walters ile arasını da limonilestirmişti. Walters, Trump’ın en yakın arkadaşlarından biri, dolaysıyla kadıncagaz, The View’ün sunucusu ve yapımcısı olarak Trump ve Rosie arasında sıkışıp kaldı. Yani Rosie, her şeyden önce çıktığı programın yapımcısıyla dolaylı olarak toslaşmıştı.

Walters, nedense Rosie’nin bütün kavgalarında bir sekilde resmin bir köşesinde yer alıyordu. Rosie, Fox’un sahibi olan Rupert Murdoch ile dalga geçince, Barbara yine ortaya çıkmış ve ayrı bir grubun patronu olmasına rağmen Murdoch’a ne kadar ayılıp bayıldığından söz ederek, bu tutucu medya imparatorunun gönlünü almaya çalışmıştı.

Fox’culara sürekli çatan Rosie, American Idol adlı şarkı yarışmasının 3 jüri üyesine de dokundurmuş ve Onları, yarışmaya katılanların fiziksel görünüşleriyle dalga geçip asağılamakla suçlamıştı. “Baskalarını asağılanırken görmek mi Amerikalıların eğlence anlayışı?” diye soran Rosie, şöyle devam etmişti, “Jürideki 3 milyoner, sırf görünüşlerinden dolayı komik buldukları yarışmacılar odadan çıkar çıkmaz, hastalıklı hastalıklı kikirdiyorlar.”

Rosie, sadece FOX gibi karşıt grupları eleştirmekle kalmadı, kendi grubunu, yani ABC’yi de eleştiri bombardımanına tuttu. Bir episodda aynen şöyle konuşmuştu: “Amerikalilar sahiden ülke ve dünya gerçeklerini görmek istiyorlarsa gözlerini 4 büyük medya grubunun (ABC,NBC, CBS, FOX) dışına çevirmeli ve başka yerlere bakmalı, bu dört gruba şu an çalıştığım ABC televizyonu da dahil”.

Ünlü talk showcu, ülkedeki Hristiyan grupları da kızdırmıştı. Hatta bazı katolik örgütler, lobi yaparak The View programına reklam veren şirketleri etkileyip Rosie’yi işinden etmeye bile kalkışmışlardı.

Güç sahibi olanların ve ülkedeki karar vericilerin rahatını kaçıran sözler söylemekten hiç çekinmeyen Rosie, sonunda ABC deki işinden oldu.

Milyoner Donald Trump Rosie’nin ayrılış haberinin ardından kına yakanlardan. Hatta sonuçtan pay çıkarmayı bile ihmal etmedi ve “ABC Rosie’yi atmakla en doğruyu yaptı, ben de bu kararın alınmasındaki payım nedeniyle kendimle gurur duyuyorum” dedi.

Rosie’nin geçmiste kendiyle dalga geçmesine heyheylenen ve Onunla kanlı bıçaklı olan Trump, bütün televizyon kanallarının önünde aynen şunları demişti ”Rosie’yi dava edeceğim ve tombul götündeki cebinden paralari takır takır çekeceğim”

Trump, kendi ağzından çıkanlara bakmaksızın, Rosie’yi hakaret dolu konuşmaları nedeniyle gençlere kötü örnek olmakla da suçladı. Rosie ki gerçek bir vatansever, gerçek bir dünya sever, gerçek bir insan sever ve gerçek bir başarı abidesi.

Niye diye sorarsanız liste o kadar uzun ki… 1996 yılında yayına başlayan talk showu hit oldu. 6 defa en iyi talk showcu dalında Emmy ödülü aldı. 2002 yılında "The Rosie O'Donnell Show"u bıraktı ve hayatını paylaştığı kadın eşi Kelli O'Donnell ile birlikte kendini çocuklarını yetiştirmeye verdi. Bin 400’ün üzerinde çocuğa eğitimleri ve barınmaları konusunda yardım etti. Yürüttüğü kampanyalarla 56 milyon dolar para topladi ve bunu yardım kuruluşlarına verdi. Katrina Fırtınası nedeniyle yerinden yurdundan olan çocuklar ve ailelerine 3 milyon dolar bağışladı. Çocuklarla ilgili bir sürü sosyal porjeye ve programa katkıda bulundu. 2004 yılında gay ailelerin katıldığı bir gemiyle tarihi bir seyahat projesi gerçekleştirdi. Lezbiyen, gay-man ve onların çocuklarının yer aldığı bu seyahat, belgesel haline getirildi ve Emmy e aday gösterildi. 1997 yılında Time dergisi tarafından Amerika daki en etkili 25 insan arasına girdi. “Entertainment Weekly” ise O’nu 1996’nin En Eğlendiren Kişisi secti.

Anlayacağınız Rosie nin kemikleri o kadar sağlam ki, O ayağını kırar yine kalkar yürür.

Umuyorum hem Rosie O'Donnell, hem de The View programı, Türkiyeli TV yapımcılarına biraz ilham verir: Türkiyede’de daha cesur, daha sözünü esirgemeyen (eleştirmekle insanları aşağılamayı birbirine karıştıranlar değil) daha aklı başında, daha sahici ama farklı tarzlarda 4 ya da 5 kadını bir araya getiren sabah programları hazırlanabilir. Yapımcılar bir kişiye verdikleri astronomik para mikrarını 5 kişiye bölüstürerek bunu pekala gerçekleştirebilirler. Ünlü isim bulmakta zorluk çekiyorlarsa, tavsiyem gazete binalarını tura çıkmaları. Oralarda muhabir ve editor olarak çalışan, ünlü olmayan, ancak çok yetenekli, zeki ve karizmatik kadınlar var.


edit post

Comments

0 Response to 'LEZBİYEN TALK SHOW'CU ABC'DEKİ İŞİNİ KAYBETTİ! FOX TV KINA YAKSIN!'