28.06.2007 - medyatava.net

Paris Hilton’un işi ne gücü ne diye sorarsanız, cevap biraz bulanık: O, modellik yapıyor ama model değil, şarkı söylüyor ama şarkıcı değil, filmlerde gözüküyor ama oyuncu değil, Nicole Richie ile birlikte bir TV showu(The Simple Life) yapıyor ama sonu nereye varır bilinmez.

Peki her pilava kaşık atan Hilton nasıl geçiniyor? Baba parası mı yiyor, eğer öyle değilse değirmenin suyu nereden geliyor: Bir kere giyilen ve bir daha giyilmeyen kıyafetler, o gezip tozma faturaları nasıl karşılanıyor?

Kimilerine göre Paris Hilton, TV showu ve diğer alanlardan kazandığı paranın yanı sıra, medyaya para karşılığı konuşarak da ek gelir elde ediyor. Yani aslında medya O’nu şöhret yaptı ve şimdi de O bu şöhretini medyanın kendisine satarak para kazanıyor.

Alkollü araba kullandığı için hapse giren Hilton’la ilgili geçen hafta herkesin kafasında tek bir soru vardı: “Bu kız hapishanede başına gelenleri hangi televizyona anlatacak-satacak acaba?”.

Hilton’dan roportajı koparmak için Amerika’nın iki büyük televizyon kanalı yarış içindeydi: ABC ve NBC. Ancak bu yarış artık sona erdi. ABC Hilton’a roportaj için 100 bin dolar önerdi, ancakNBC daha fazla ödeyince, Hilton’un, NBC’ye çıkacağı söylendi. Bununla birlikte Hilton bir anda rotayı CNN’e kırdı ve Hilton ile roportaj yapmak Larry King’e nasip oldu.

NBC yetkilileri ve Paris Hilton’un danışmanı para pazarlığının varlığını inkar ettiler. Buna ragmen, ABC televizyonu yetkilileri, roportaji NBC’ye kaptırdıklarını beyan etmişlerdi.

ABC’den yapılan açıklamada, görüşmelerin Hilton’un babası Rick Hilton’la gerçeklestirildiği, önce 100 bin dolara anlaştıkları, ancak babanın daha sonra kendilerini arayarak, işin içinde başka bir alıcın daha olduğunu söylediği ve fiyat yükseltmek istediği belirtildi. Böylece baba Hilton, kızını bir şekilde ihaleye çıkarmış oldu. İhalenin sonunda da beklediğinden daha iyi bir kazanc elde etti.

NBC’nin baba Rick Hilton’a ne kadar ödediği açıklanmadı. Kimileri “1 milyon dolar” diyor. Ancak NBC’nin bayağı yüksek para ödediği düşünülüyordu. Çünkü bu kanal roportaj için Prenses Diana’nın oğullarına 2 milyon doların üzerinde ödeyerek bu konularda ne kadar eli açık olduğunu daha önceden göstermişti.

Paris’in NBC’deki Meredith Vieira’nin sundugu “Today” adlı programa konuşacağı söylenirken, sürpriz bir biçimde CNN’de Larry King’e çıkacağı açıklandı. Herkes soruyordu: CNN daha mı fazla para bastı?

Çünkü herkes biliyordu ki Larry King daha önce de programına çıkacak bazı flash konuklara yüklü paralar ödemişti. CNN ve King, Hilton gibi bir rating hormonunu ellerinden kaçırmak istemediler.

Butun bunlarin yani sira simdi meselenin gazetecilik yonu tartışılmaya baslandı: Yani “Checkbook Journalism” (Ben bu kavramı Ödemeli Gazetecilik olarak çeviriyorum). Anlamı, bir gazetecinin para vererek biriyle roportaj yapması ya da haber kaynağından para karşılığı bilgi satın alması. Şimdi herkes soruyor: Bu tür bir gazetecilik ne denli etik veya değil? Gazetecilik meslek ilkelerine uygun mu değil mi?

Aslında ödemeli gazetecilik NBC’nin kendi iç ilkelerine aykırı. Zaten Hilton’a para odeme işini gizlemelerinin bir nedeni de bu. Öte yandan NBC Universal ülke genelinde büyük bir bütçe kısıtlamasına gidiyor ve bunun sonucu olarak da pek çok elemanını kapı önüne koyuyor. Böylesine bir furyada, Hilton roportajı için tonca para dökmeye kalkışması haliyle şirket içinde bir huzursuzluğa da yolaçtı

Buradaki gazetecilerin ödemeli gazetecilik konusunda ise kafaları biraz karışık. Kimileri bu işin aşk için para ödemeye benzediğini ve mesleki samimiyeti yokettiğini düşünüyor. Bazıları ise haber kaynaklarını paraya alıştırdığı ve masrafları arttırdıği için para ödemenin budalalık olduğu iddiasinda bulunuyor.

Griffin Smith ödemeli gazetecilik karşıtı bir gazeteci. Genel yayın yönetmeni olduğu , Arkansas Democrat-Gazette kurum olarak haber karsılığı para ödememe konusunda bir ilke kararı aldı.

Ödemeli Gazetecilik konusunda İngiliz medyası çok namlı. Hatta İngiliz magazin dergisi OK Amerika ya girdiği 2005 yılından itibaren piyasada ilginç bir rekabete bile neden oldu. Amerika’nın kendi magazn dergisi People ile US Weekly and Star gibi yayınlar kendilerine ünlülerin gündelik yaşamında çekilmiş fotoğraflar getirenlere para ödüyordu. Bunlar da bağımsız paparazziler bazen de amatörlerdi. AncakOK yıldızların kendileriyle anlaşıp onlara para ödeyerek onlardan resim alma yoluna gitti. Örneğin Britney Spears' in düğün fotoğraflarını çekme ve yayınlama hakkını OK satın aldı. Aynı şey Catherine Zeta-Jones ve Michael Douglas evliliğinde de yapıldı. Düğün resimlerini almak isteyen diğer medya yetkilileri OK’ye başvurdular.

Amerikan medya tarihine bakıldığında ödemeli gazeteciliğin köklerinin 1912’lere kadar gittiği görülüyor. The New York Times gazetesi 1912 yılında ünlü Titanic gemisinin telsiz operatorüne röportaj yapmak için 1,000 dolar ödedi. CBS News, Nixon döneminde Beyaz Saray’da İnsan Kaynakları Departmanı şefi olan Haldeman’a anılarını anlatması için para ödedi. Aynı şekilde Gerald Ford ve Henry Kissinger Beyaz Saray’dan ayrılmalarının hemen ardından NBC ile milyon dolarlık bir anlaşmaya imza attılar. Görünüste bu para onlara danışmanlık yapmaları için verilmişti ama Onlardan esas olarak anılarını açıklamaları bekleniyordu.

edit post

Comments

0 Response to 'PARIS HILTON VE ÖDEMELİ GAZETECİLİK'